16 Ağustos 2011 Salı

Memilo ile 113 maceralarımız..

Kendimle başbaşa kaldığım zamandı. Ailemden uzak, yalnız. İlk defa uzak kalmıştım, evimden ayrıydım. İlk defa uykuya dalacaktım, yeni bir güne uyanacaktım. Kim bilir neler yaşayacaktım. Uçmayı yeni öğrenen bir kuş misali ayrılmıştım evimden. Kim olacaktı arkadaşım, kiminle konuşacaktım. Beni sevecekler miydi, ben onları anlayabilecek miydim. Nasıl geçecekti koskoca iki yıl, ben nasıl yaşayacaktım ailemden uzak. Kötü hissetiğimde, hasta olduğumda kim ilgilenecekti....

Memilo ile arkadaşlığımız teyyy 1997 yılında Aksaray'da başladı. İlk 113'e adım attığımda beni düşman bellemişlerdi. Çünkü oda da dört yatak var. Yataklaradan üçü dolu biri boş. Yemek yemek, oturmak... gibi durumlarada boş yatağı kullanıyorlar, ben gelince bütün düzen bozuldu. Yeni olduğum için odadan çıkarken dolabımı kilitlememden de rahatsız olmuşlar. Ayrıca korumayla geziyordum ona da gıcık olmuşlar. Memilo öyle diyordu. 

Gamze canım arkadaşım kendisi Adanalı, öğretmen evinde tanışmıştık. Devlet yurduna yedekte çıktığım için ilk zamanda yerleştirme olmadı. Gamze benden önce yerleşmişti. Devlet Yurduna yedek durumdayken girmem için yardımcı olmuştu. Misafir öğrenci olarak gittik birlikte. Gamze delikanlı kız yani konuşma, tavırlar tam bir adanalı. Yurtta oda oda geziyoruz, boş yatak varsa ben yerleşeceğim, sıra gelince de kayıt yaptıracağım. Ama tüm yataklar dolu. Ben ağlamaklı bir şekilde tüh filan yapıyorum. "Yaaa merak etme olmadı birlikte yatarız. Boş yatak bulana kadar" diye teselli ediyor. Veee.. 113 numaralı oda; iki yılımın dolu dolu geçtiği, hayatı öğrendiğim, en güzel arkadaşlıkları, dostlukları edindiğim, büyüdüğüm oda. Gamze kapıyı açtı ve, "Bu yatak boş mu? Boşsa arkadaş burda kalacak". Benden tık yok. Memilonun dediği kadar var yani korumam gibi dimi:))) Böylelikle 113 macerası başlamıştı.

Mebrule ile ilgili ilk aklıma gelen: bir gün mebrule nedenini hatırlamıyorum çok ağlamıştı. O kadar çok ağlamıştı ki yorgun düştü ve uyuya kaldı. Üstünü örtmek için yanına gittiğimde bir damla yaş kalmış yüzünde, göz çukurunda, içim bir kötü olmuştu ki o anı unutmuyorum. Aksine memilo çok eğlenceli biridir, çok ağlamaz belkide o yüzden çok etkilenmiştim. Sanki göz yaşı akmak istememiş ve O'nu teselli ederek uyumasını sağlamıştı. Sonra 2001 yılına memilo ile birlikte girmiştik. Annemlerden zorla izin koparmıştık ve Mersin'e gitmiştik. Ders programına hayrandım.:)) Aramızda kalsın... Birde hastane önünde kalışımız vardı öylece ne yapacağımızı bilmeden. En eğlencelileride Memilonun çaldığı mantarları ütü üzerinde pişirip afiyetle yemekti. Çalmak olmaz herhalde yetişmesinde büyük emeği var sonuçta:) Birayla saçlarının sarışım var birde. Komedi yurda bira soktuk iyimi. Ben memilonun saçlarını sararken sarhoş olmuştum kokusundan:)) Annesinin koli ile gönderdiği dolmaları afiyetle yerdik, hatta küflerini temizleyip yediğimiz bile oldu. Öğrenciye her şey mübahtır. Canım arkadaşım çok seviyorum memiloyu. Bir defasında da yurda giden son servisi kaçırmıştık. Emniyet görevlilerinden yardım istemiştik. Odada çiftetelli oynardık. Tuğba söylerdi, Tülay ranzanın kenarını darbuka yapardı. Ben de memiloyla karşılaaaaa diyerek başlardık döktürmeye. Ağaçlı tesislerinde ki elemanlar bizi tanır olmuştu. Sürekli patates kızartması yemeye giderdik. Ketçapları hep biz bitirirdik. Yurt müdürüne odada sigara içerken yakalanmıştık gecenin ikisinde. Kadın pijamalı pijamalı bizi odasına çağırmıştı. O gün çok korkmuştuk. Bizi ailelerimize şikayet edeceğini söylemişti. Bizim sınırımız yoktu. Ütü üzerinde sucuk pişirmiştik mesela. Melemen yaptık bir keresinde. Deli manyak kızlardık 113 olarak. Kaldığımı oda önceden ütü odası olarak kullanılıyormuş, oda yetmediği için ranza koymuşlar. Elektiriği de iptal etmişler. Bizim elimize böyle bir fırsat geçmiş dururmuyuz hemen değerlendirmek lazım. Elektirik bölümünde okuyan arkadaşı ikna ettik ve tekrar pirizi çalışır duruma getirdik. Memilonun teybi vardı. Ohhh her daim müziğimiz vardı yani. Tabi biz ona pille çalışıyor görüntüsü vermiştik, kablosunu örtüyorduk, dolabın arkasında kalıyordu. Bir keresinde çok kötü kavga etmiştik. Odanın kapısını kapattık dışarıdan kızlar sesleri duyunca merak etti geldiler. Ama bu bizim problemimiz deyip kapıyı açmadık. Kavgamıza bile dışarıdan müdehale ettirmezdik. Diyelim bir gezi düzenlenmiş veya bir eğlence bilet satıyolar, hemen gidip alıyorduk. Ortak düşüncemiz aman canım bir değişiklik olur gidelim tabi. Ayyy bak şimdi aklıma bir şey geldi çok komik.

Bizim bir alt sınıf yani çömezimiz Aysel vardı. Gece okulundaydı. Akşamları okuldan dönünce önce bizim odaya uğrardı. Sohbeti muhabbeti tatlıydı, çok takılırdık O'na. Çokta süslüydü. Bir gün Tülay sabah yüzünü yıkamaya gitti. Bir geldi "Kızlaar biri parfüm şişesini unutmuş, ben de aldım, çünkü vakko kokusu" bizim 113
olarak çok sevdiğimiz bir koku. Zaten şişenin dibinde kalmış biz her yere sıktık. Oda buram buram koktu. Akşam Aysel geldi okuldan. Kızlar yaa parfümü mü lavaboda unutmuşum, aptallar almışlar. Bu saydırıyo tabi. Bizde tık yok. Aaaa kim aldı acaba ne ayıp bozuntuya verirmiyiz. Oda da hala kokusu var. Şişeyi bitirmişiz. Bizde Aysel'le birlikte baya bir saydırmıştık:)) Hele bir de görevlinin Mebrule'yi telefon için anons etmesi tam bir komediydi. Merure derdi adam iki yıl boyunca öğrenemedi. Mebrule her telefona koşuşunda "hay dilini eşek arısı soksun" derdi.

Her günüm çok özeldi, eğlenceliydi. Şimdi hepimiz evlendik. Mebrulenin çok talı iki kızı var, memilo-1 ve memilo-2. Benim bir oğlum var. Tuğba'nın da bir oğlu var, Tekirdağ'da yaşıyor. Ama Tülay'dan haberimiz yok. Hayırsız çıktı Tülay. Okulun son zamanlarında kırgınlıklarımız oldu ve dahada toparlayamadık. Okul bittikten sonra hiç görmedim. İnşallah şu an iyidir O'nu çok özledim. Ben de emeği çoktur Tülay'ın. Ben çok hasta olurdum, nazımı Tülay çekti. Ataşlendiğimde ıslak havlu koyardı ve arada değiştirirdi. Kantine inemediğim zaman odaya çıkarırdı yemeğimi.

İyiki 113 numaralı odaya gitmişim. İyiki sizleri tanımışım. İyiki Gamze bana yardımcı olmuş. Sizin gibi dostlarım olduğu için çok mutluyum. Mebrulecim iyi ki varsın, canım arkadaşım.

Sevmekten korkmadığımız, söylemekten utanmadığımız, saygının değerli, düşüncenin önemli, umudun sonsuz olduğu yarınlarda mutlulukla geçireceğimiz bir ömür dileğiyle...

Dostluğumuza....      
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder