Ne güzel bir şey çocuk olmak, çocuk olupta doya doya dibine kadar yaşamak.. Her çocuk şanslı doğmuyor tabi. Bugün yine bir haberle bütün dengem bozuldu. Üvey anne dehşeti. Allahım hiç bir çocuğu annesiz, babasız bırakmasın. 8 yaşında bir çocuktan ne istendin, katlanamayacaktın neden evlendin? Haberin detayını burda yazmıyorum, kötü oluyorum çünkü..
Neyse güzel şeylerden bahsedelim de içimiz açılsın. Gün içinde yeterince geriliyoruz, sıkılıyoruz. Ona üzül, buna üzül, iş güç bünye kaldırmıyor vallahi.
Haziran'ın ikinci haftası şirketin düzenlediği tatil programına katıldık. Ben çok eğlendim grup olarak gidince daha bir güzel oluyor. Gittiğimiz otelde çok güzeldi. Orayıda Mega yaptık.
Kendi ülkemizde rahat yok arkadaş. Bir grup Rus Turist geldi bir şeyler söylüyorlar. İlk başta ne olduğunu anlamadık, sonradan onların yerini aldığımızı ima ettiklerini anladık. Fakat havlu serilmemiş, eşya koyulmamış şezlong boş demektir. Onlar orayı sahiplenmişler daha önce orda oturmuşlar da yine aynı yere oturacaklarmış. Hasbinallah.. ama bunlar baya bir çirkefler, kavga etsen edecekler. Görevlide zor durumda kaldı. Biz diyoruz orada eşya yoktu, onlar oturmak için ısrar ediyorlar. Müdürü filan çağıracaklardı. Ya dedik arkadaş bırak yaa., bırak müdehale etme biz gideriz. Topladık pılımızı pırtımızı diğer tarafa geçtik. Büyüklük bizde kalsın, misafirperverliğimize gölge düşmesin diye uzatmadık. Havuzun, suyun, arkadaşlarla birlikte olmanın tadını çıkardık. Birazda o turistlere nispet yaparcasına eğlendik. Naberrrr moralimiz bozulmadı aksine çok eğleniyoruz der gibi eğlendik. Hem de çocuklar gibi dibine kadar havuz keyfini yaşadık. Ne fotograflar çekmiş arkadaşlar, ne geyikler döndü sonradan. Kızlarla havuz başındaki kahve keyfi süperdi, tadı damağımda kaldı vallahi. Güneş, havuz, tatil, arkadaşlar, kahve hepsi bir arada ne güzel duruyor diymi.
Otelde türk müşteri çok azdı. Bizim memleketimizin keyfini onlar çıkartıyor. Alman, İngiliz ve Rus turistler vardı. İlk gün otele giriş yaptık odalarımıza yerleşmeden kahvaltıya geçtik. Yan masada Rus bir aile kahvaltı yapıyor. Sosyal yönü çok gelişmiş olan oğlum hemen arkadaş edinmeye yan masaya gitti. Başladı konuşmaya "senin adın ne"? "senin adın ne?" "neden konuşmuyorsun" bu sırada aile fertlerinden hiç bir tepki yok. Efe bu durumda çok bozuldu. Geçti bir köşeye kafasını aldı iki elinin arasına "neden benimle konuşmuyoylaaaay?" "neden beni tanımıyoylaaaaay"? ağıt yakıyor. Oğlum yapma etme, ee çocuk bir nevi haklı. Anlat anlatabilirsen yabanci dilim iyi olsada gitsem derdimi anlatsam. "Benim oğlan sizin çocuklar la oyun oynamak istiyor", ama nerde. Efe'ye onların yabancı dil konuştuklarını anlatmak yabancı dil bilmemekten daha zor. Salya sümük biz oradan odamıza gitmek üzere ayrıldık.
Tatil boyunca çocuk havuzunun kenarında vakit geçirdim valla. Beni arayan çocuk havuzunun başında buluyordu. Tabi oğlum yine kendine çevre edinmeye çalışıyor. Erkeklik iç güdülerinden yola çıkarak belki bir kız arkadaş ayarlamaya çalışıyor.:) Ama yok oğlumu duyan yoookk. "Annecim neden benimle konuşmuyoylay, neden beni tanımıyoylay" der durur. Çocuğum kendini ifade edebilmek için helak oldu. Bu tatil yerinde arkadaş bulmak ne zormuş. Kimse anlamıyor oğlumu. Arada bir çocukların iyice yanına yaklaşıyor, eğiliyor "sen beni duymuyomusun" diyor. Hay allahım tam bir komediydi, ben uzaktan izliyorum, gülermisin ağlarmısın. Arada açıklama yapmaya çalışıyorum. "Oğlum onlar rus bizim dilimizi anlamıyorlar" diyorum. "Yus ne demek annecim", "onların dili kıymızımı". :)))))))))))))))))) Alemsin Efe'cim. Ankara'ya geldiğimizde anlamsız anlamsız cümleler kurup "annecim yuslay böyle diyodu" diye bana anlatıyor. Nasıl bir etkisinde kaldıysa. Çok bozuldu çoookkk.... Eminim en kısa zamanda yabancı dillerin hepsini öğrenecek, bu olay çok dokundu.
Yakında hayırlısıyla okula başlayacak. O zaman öğrenir kuzummm.
Şans hep bizimle olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder